preloader

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça sorulan sorular

Merak ettiğiniz bir çok sorunun cevabını burada
01. All On Four işlemi başarılı bir prosedür müdür?
Yapılan çalışmalar, All On Four işleminin uzun dönemli takiplerinde yüksek başarı oranına sahip bir tedavi yöntemi olduğunu göstermektedir.
02. All On Four işlemi sonrası beslenmem nasıl olacak?
İşlem sonrası dental implantların üzerine sabitlenen geçici diş protezinizi hemen kullanabilirsiniz. Ancak dental implantlar ile kemiğin kaynaşma süreci olan 3 aylık dönemde doktorunuzun size tavsiye edeceği bir diyet şekliyle beslenmeniz gerekmektedir. 3 aylık süreç tamamlandıktan sonrasında yapılacak daimi protezinizle arzu ettiğiniz şekilde beslenebileceksiniz.
03. All On Four ameliyatı çok acı verir mi?
All On Four işlemi lokal anestezi altında rahatlıkla yapılabilen bir prosedürdür. Ancak anksiyete ve korkusu yüksek düzeyde olan hastalarda sedasyon ya da genel anestezi altında da yapılabilmektedir.
04. All on four işlemi sonrası ağrım olacak mı?
Her dental implant operasyonu sonrasında olduğu gibi işlem sonrası bir miktar ağrı ve şişlik görülebilmektedir. Ancak bu şikayetler, doktorunuzun tavsiyesine uygun olarak kullanacağınız ilaçlarla rahatlıkla kontrol altına alınabilmektedir.
05. All On Four tedavisinin aşamaları nelerdir?
All On Four tedavisi planlanan hastalara önce detaylı bir klinik ve radyolojik muayene yapılması gerekmektedir. Bilgisayarlı tomografi (BT) üzerinde ölçümler yapılarak hastaya uygun bir planlama yapılır. All On Four prosedürü, cerrahi ve diş protezi işlemleri olarak iki aşamadan oluşmaktadır. Tedavi günü hastaya planlamaya uygun şekilde 4 adet dental implant yerleştirildikten sonra aynı gün geçici diş protezi, dental implantların üstüne sabitlenir. 3 ay sonra ise hastaya daimi diş protezleri yapılır.
06. All On Four implant tekniğinin avantajları nelerdir?
Tam dişsiz hastalara aynı gün, tek bir cerrahi işlem ile sabit diş protezi yapılabilme imkanı sunar. Sinüs yükseltme ameliyatı, kemik ilavesi gibi herhangi bir ileri cerrahi işlem uygulanmadığından operasyon daha kolaydır. Dental implant ameliyatı süresi daha kısadır. Kullanılan dental implant sayısı azaldığından ve ilave cerrahi işlem gerektirmediğinden dolayı, maliyeti klasik dental implant tedavisine oranla daha düşüktür. Kişiye özel planlanabilen, estetik bir görünüm ve gülme hattı, gülüş estetiği sağlar. Temizliği ve bakımı, klasik dental implant üstü sabit diş protezlerine göre daha kolaydır. Hareketli diş protezi kullanamayan, bulantı refleksi olan hastalar için uygundur. Dizaynı tam diş protezlerine (damaklık) göre farklıdır. Hastanın damak kısmını kaplamadığından alışması ve kullanımı daha kolaydır. Gerekli tedavi seans sayısı az olduğundan, şehir dışında ikamet eden hastalar için uygundur.
07. All On Four implant tekniği nedir?
All On Four implant tekniği, tam dişsiz hastalarda belirli açılarla yerleştirilen dört adet dental implant üzerine aynı gün diş protezinin sabitlenmesini sağlayan bir prosedürdür.
08. Zirkonyum protezlerin üretilmesinde kullanılan CAD/CAM tekniği nedir?
Bilgisayar destekli dizayn ve bilgisayar destekli üretim anlamına gelmektedir. Zirkonyum materyalinden elde edilen protezler; bilgisayarda dizayn edilen protezin (kuron veya köprü protezinin), bilgisayar destekli bir program yardımıyla hazır zirkonyum bloğun işlenmesiyle üretilmektedirler.
09. Kanal tedavisi nasıl yapılır ve kaç seans sürer?
İlgili dişe lokal anestezi yapıldıktan sonru çürük temizlenir ve pulpa(diş özü) odası ve kök kanallarındaki sinirler uzaklaştırılarak eğeler yardımıyla kanalların şekillendirilmesi yapılır. Çeşitli solüsyonlarla kanal ya da kanallar yıkanır. Daha sonra kök kanalları kuruturulur ve doldurulur. Son olarak kanal üstü dolgusu ya da protetik kaplaması yapılır.Bu işlemler tek seansta yapılabileceği gibi apikal lezyon görülen dişlerde 2-3 seans da sürebilir.
10. Kanal tedavisinden sonra ağrı olur mu?
Kanal tedavisinden sonra bir süre ilgili dişte geçici olarak hassasiyet ve çiğnemede ağrı olması normaldir.Bu durumda ağrı kesici kullanılabileceği gibi hiçbir ağrı da olmayabilir.
11. Diş dolgusu zararları var mı?
Diş dolgusunun hiç bir zararı yoktur. Aksine diş çürümesi neticesinde olabilecek bir çok sağlık sorununu baştan önler.
12. Diş dolgusu sonrası yemek yenebilir mi?
Diş dolgusu sonrası hassasiyet ve ağrı oluşabilmesi ihtimaline karşı 4-5 saat yemek yenilmemesi tavsiye edilmektedir.
13. Diş dolgusu ne kadar sürer?
Bir dişin dolgusu ortalama 25-50 dakika arası bir zaman alır. Buna kanal tedavisi, diş dolgusu malzemeleri hazırlanması ve dolgunun sertleştirilmesi aşamaları da dahildir.
14. Diş dolgusu hamilelik döneminde problem teşkil eder mi?
Diş dolgusu yaptırmanın hamileliğe hiç bir yan etkisi yoktur. Aksine diş çürümesi bebeğe ciddi hayati riskler oluşturabilir. Anne adaylarının hamilelik dönemlerinde diş çürümesi sorunu ile uğraşmaması için hamile kalmadan önce yaptırması gerekir.
15. Diş dolgusu düşerse ne olur?
Diş dolgularının ömrü 3 yıl ile 20 yıl arasıdır. Diş dolgusu düştüğünde hiç vakit kaybetmeden dolgusu düşen bölgeye yeni dolgu yaptırmak gerekir. Buna diş dolgusu yenileme adı veriliyor. Diş dolgusu değişimi de diş dolgusunun çatlaması ve eskimesi nedeniyle yapılabilir.
16. Diş dolgusu caiz midir?
Diş dolgusu sağlık açısından bir zaruriyettir ve bu nedenle caizdir.
17. Amalgam diş dolgusu civa zehirlenmesi yapar mı?
Amalgam dolgularda bulunan civa sağlığa hiç bir riski ve zararı olmayan bir maddedir.
18. Diş dolgusu boy abdesti almamızı engeller mi?
Diş dolgusu boy abdesti almaya mani değildir.
19. Diş dolgusu ağız kokusu yapar mı?
Nedense bir çok kişi diş dolgusu kırılması diye tereddüte düşüyor. Diş dolgusu renksiz ve kokusuz materyallerden olduğu için ağızda koku yapmaz.
20. Diş dolgusu ağrısı nedir? Diş dolgusu ağrı yapar mı?
Diş dolgusu sırasında dolgu malzemesi ile dolgu yapılan diş kısmına hava kaçmışsa daha doğrusu diş dolgusu hava alırsa diş ağrısı oluşabilir. Ancak son dönemlerde amalgam diş dolgusu, dişte hava boşlukları bırakmamaktadır. Diş dolgusu iltihabı diş dolgusundaki ağrının en önemli nedenidir.
21. Diş dolgusu abdest bozarmı abdeste mani olur mu?
Diş dolgusu sırasında kanama veya muhtemelen anestezi enjeksiyonu yapılacağı için abdestin bozulmasına yol açacaktır. Böylece diyanetin dedikleriyle paralel olarak diş dolgusu abdesti bozar mı sorusunu cevaplamış olduk.
22. Diş dolgusu acır mı?
Diş dolgusu günümüzde lokal anestezi altında yapılan bir diş tedavisi yoludur. O nedenle diş çürükleri diş sinirlerine ulaşmış ise öncelikle kanal tedavisi tercih edilir. Kanal tedavisinin ardından diş dolgusu kesinlikle acı yapmaz.
23. Bir dolgunun ömrü ne kadardır?
Dolgunun ömrünü belirleyen birçok faktör vardır. Dişteki madde kaybı miktarı, çürüğün bulunduğu bölge, hastadaki diş sıkma gibi kötü alışkanlıkların olup olmaması, hastanın ağız hijyenine özen gösterip göstermemesi, tedaviyi yapan hekimin bilgi ve becerisi, dolgu için kullanılan materyellerin türü ve kalitesi bu faktörlerin başlıcalarıdır.
24. Amalgam dolgu nedir?
Amlgam dolgu; çeşitli metal tozlarının özel bir sistemle karıştırılmasıyla hazırlanan, yumuşak kıvamdayken dişe yerleştirilen restorasyon türüdür. Sağlığa herhangi bir zararı yoktur. Çürük dişin tedavisine karar verirken kompozit dolgu mu, amalgam dolgu mu veya inley onley mi kararı hekime bırakılmalıdır. Tüm dolgu türlerinin birbirlerine göre avantajları ve dezavantazları vardır. Hekim hastanın ve dişin durumuna göre restorasyon türüne belirlemelidir.
25. Gülüş tasarımı kaç seans sürer?
Kişi ile ilk görüşme sırasında kişinin beklenti ve istekleri üzerinde konuşularak, kişiden fotoğraf ve video kayıtları ve dişlerin ölçüleri alınır. Elde edilen diş modelleri üzerinde 3 boyutlu şekillendirme çalışması sonrasında kişi ile tekrar buluşularak gülüş tasarımı özel geçici materyallerle kişinin ağzına aktarılır. Gülüş dizaynında mutabık kalınması üzerine uygulanacak tedavi seçeneğine göre randevular verilir.
26. Zirkonyum dişler diş eti hastalığı olanlarda uygulanabilir mi?
Öncelikli olarak diş eti hastalığı giderilir. Diş eti hastalığı tedavi edildikten sonra zirkonyum dişler uygulanabilir.
27. Zirkonyum kaplamaların dezavantajı var mıdır?
Uzun dişsiz aralıklar arka bölgelerde kırılma ihtimali artacağından tavsiye edilmez.
28. Kırılma veya zirkonyum kaplamanın düşmesi sık görülür mü?
Ters ve fazla bir kuvvette kırılma çatlama görülebilir ancak bu sağlam dişin kırılma ihtimaliyle neredeyse aynıdır. Klinik ortamda büyük oranda tamiri yapılabilmektedir. Kaplamanın altındaki dişte zamanla çürüme başlayıp madde kaybı oluştuysa düşebilir. Böyle durumlarda diş mümkünse tedavi edilir ve kaplama tekrar yapıştırılır.
29. Porselen ve metalle kıyaslandığında ne kadar dayanıklıdır?
Son yıllarda uygulanan yöntemler ile zirkonyum alt yapılı kron ve köprüler, metal alt yapılı kron ve köprüler kadar dayanıklıdır. Porselene nazaran kırılganlığı daha azdır. Metalle kıyaslandığında esneme miktarı daha az kırılganlık daha fazladır. Bu durum porselenin zirkonyuma, metale karşı daha iyi adapte olmasını sağlar. Sonuç olarak da porselen kırıklarını en aza indirir.
30. Bu estetik diş hekimliği uygulamasının herhangi bir yaşı var mıdır?
Zirkonyum kaplamalar daimi dişlerin sürmesinden sonra her yaşta tedavi yapılabilir. Ancak 18-20 yaşına kadar yapılan tedavilerde gelişim döneminde çene büyümesi sonucu aralanmalar gözleneceğinden sık sık yenilenmesi gerekir. Bu yüzden tavsiye edilmez.
31. Estetik diş hekimliği uygulaması ne kadar zamanda tedavi sonuçlanır?
Diş etleri sorunsuz olan hastalarda 1 hafta içerisinde işlem tamamlanır. Hastaların beğenisine göre hekim ve hasta her iki tarafın da memnuniyeti sağlanana kadar bir kaç prova eklenebilir.
32. Tedavi süresince estetik açıdan bir sorun yaşar mıyım?
Özellikle ön dişlerde yapılan geçici kaplamalar daimi zirkonyum kaplamalarınızla şekil olarak benzer olacaktır. Malzeme olarak akrilikten yapılan bu kaplamalar kuvvete dayanıksızdır ancak renk uyumları ve şekil olarak sizi yeterince tatmin edecektir.
33. Zirkonyum işlemi sırasında dişlerim de ne kadar madde kaybı olur?
Madde kaybı porselen laminadan fazladır. Metal destekli porselen kaplamalarla aynıdır. Normal diş yüzeyinizden 1-2 mm arasında bir traşlama yapılır.
34. Zirkonyum kaplamalar nasıl uygulanır?
Diş metal destekli kaplamalarda olduğu gibi bir miktar küçültülür ve diş eti sağlıklı duruma geldiğinde özel ölçü maddeleri ve ağza uygun kaşıklarla hassas bir ölçü alınır. Laboratuvar ortamında dişe uygun renkte zirkonyum alt yapı ve üzerine porselen üst yapı işlenerek klinik ortamda dişe uyumlandırılır. Son olarak da özel yapıştırıcılar ile dişe daimi adapte edilir. Artık kendi dişinizden ayırt etmeden rahatlıkla kullanabilirsiniz.
35. Zirkonyum değiştirilmek istendiğinde çıkarılması dişime zarar verir mi?
Zirkonyum kaplamalar kesilerek çıkarıldığından ve herhangi bir rahatsızlık hissetmezsiniz. Dişlerde doku kayıplarına sebep olmaz.
36. Zirkonyum kaplamaları ne kadar süreyle kullanılabilirim?
Düzenli kontroller yapıldığında çok uzun yıllar kullanabilirsiniz. Şu kadar süre diye net bir zaman verilemez. Dişler canlı dokulardır ve zamanla aşınmalar ve sürmeler sebebiyle şekil değişiklikleri gözlenir. Zirkonyum kaplamalarda değişiklik olmaz. Bu formu değişmiş ağza uyumlandırmak için yenilenmek istenebilir.
37. Zirkonyum dişler ilerde renk değişikliği yapar mı?
Pürüzsüz ve kaygan porselen yüzeyi sebebiyle plak birikimine sebep olmaz. Bu sebeple kahve çay sigara gibi renklendiricilerden etkilenmez. Rengi sabit kalır.
38. Zirkonyum metale karşı alerjisi olanlarda uygulanabilir mi?
Zirkonyum kaplamalarının içeriğinde metal bulunmadığı için metal alerjisine de sebep olmaz.
39. Zirkonyum dişlerin diş etiyle uyumu nasıldır?
Dokuyla uyumlu bir malzemedir. Metal destekli protezlerde görülen dişin boyun bölgesindeki diş etinde morumsu renklenme asla oluşmaz. Diş eti çekilmesine sebep olmaz. Yanlış fırçalama gibi sebeplerden diş eti çekilecek olursa estetik olarak kötü bir görüntü yaratmaz.
40. Estetik açıdan zirkonyum dişlerin avantajları nelerdir?
Işık geçirgenliği özelliği sayesinde doğal dişlerin görüntüsü tam olarak yakalanır. Sağlıklı dişlerin minesi ışığı tamamen geçirir. Klasik porselen kaplamaların alt yapıları olan metaller dişlerde opak bir görüntü yaratırlar. Bu da dişlerin cansız ve yapay görünmesine sebep olur. Zirkonyum ile bunun önüne geçilmiştir.
41. Zirkonyum dişler nerelerde kullanılır?
Daha çok estetik amaçlı olarak, beyazlatma gibi metotlarla sonuca ulaşılamayan ileri derecedeki renkleşmelerde, kalıtsal yapı renkleşmelerin tedavisinde, ortodontik tedavinin tercih edilmediği diastema gibi ayrık veya az çapraşık, dönük dişlerde, rengi ve yapısı bozulmuş eski dolgulu, aşırı madde kaybı olan dişlerin restorasyonlarında, arka grup dişlerde köprü veya kaplama olarak, ön grup implant üstü protezlerde ve gülüş estetiğini düzenlemekte kullanılabilir.
42. Diş beyazlatma dişe zarar verir mi?
Doğru hastada doğru beyazlatma ürünü seçildiğinde diş beyazlatma tedavisinin hiçbir zararı yoktur. Diş beyazlatma tedavisi sonucu yapısal değişiklik ve kalıcı hasar oluştuğunu gösteren araştırma yoktur. Diş beyazlatma esnasında ve sonrasında bir hassasiyet oluşabilir ancak bu hassasiyet geçicidir. Diş renginin değiştirilmesindeki en konservatif yöntem diş beyazlatmadır. Diş beyazlatmanın alternatifi porselen, kompozit laminalar veya porselen kaplamalardır.
43. Dişlerde hassasiyet neden oluşur? Nasıl tedavi edilir?
Günümüzde giderek artan bir sorun olarak karşımıza çıkan diş hassasiyetinin (Dentin hipersensitivitesi) gelişiminde değişik faktörler rol almakla birlikte esas olarak dentinin ağız ortamına açılması gerekmektedir. Bu durum, hastayı yemek yerken, içerken, dişini fırçalarken ve hatta bazen nefes alırken bile rahatsız edebilir. Dentinin ağız ortamına açılması mine dokusunun kaybı veya kök yüzeyinin açığa çıkması ile oluşur. Minenin kaybı genellikle atrisyon, abrazyon, erozyon, travma ve çürük gibi nedenlerden kaynaklanırken kök yüzeyinin açığa çıkması diş eti çekilmesi, yanlış diş fırçalama, aşındırıcı diş macunları, periodontal hastalıklar ve okluzyon bozuklukları gibi nedenlerden oluşur. Dentin hassasiyetinin tedavisi iki şekilde yapılabilir: birincisi; bireylerin evde diş macunu, ağız gargarası gibi hassasiyet giderici ürünler kullanmasıyla, ikincisi ise muayenehane şartlarında profesyonel uygulamalarla yapılmaktadır. Hangi tedavi yönteminin tercih edileceği; hassasiyetin şiddeti, etkilenen diş sayısı, diş yapısı kaybının derecesi ve gereken tedavi süresine bağlı olarak değişmektedir. Ayrıca günümüzde lazerler bu tedavilerin başarısını ve süresini arttırmak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.
44. Dişlerde hassasiyet neden oluşur? Nasıl tedavi edilir?
Günümüzde giderek artan bir sorun olarak karşımıza çıkan diş hassasiyetinin (Dentin hipersensitivitesi) gelişiminde değişik faktörler rol almakla birlikte esas olarak dentinin ağız ortamına açılması gerekmektedir. Bu durum, hastayı yemek yerken, içerken, dişini fırçalarken ve hatta bazen nefes alırken bile rahatsız edebilir. Dentinin ağız ortamına açılması mine dokusunun kaybı veya kök yüzeyinin açığa çıkması ile oluşur. Minenin kaybı genellikle atrisyon, abrazyon, erozyon, travma ve çürük gibi nedenlerden kaynaklanırken kök yüzeyinin açığa çıkması diş eti çekilmesi, yanlış diş fırçalama, aşındırıcı diş macunları, periodontal hastalıklar ve okluzyon bozuklukları gibi nedenlerden oluşur. Dentin hassasiyetinin tedavisi iki şekilde yapılabilir: birincisi; bireylerin evde diş macunu, ağız gargarası gibi hassasiyet giderici ürünler kullanmasıyla, ikincisi ise muayenehane şartlarında profesyonel uygulamalarla yapılmaktadır. Hangi tedavi yönteminin tercih edileceği; hassasiyetin şiddeti, etkilenen diş sayısı, diş yapısı kaybının derecesi ve gereken tedavi süresine bağlı olarak değişmektedir. Ayrıca günümüzde lazerler bu tedavilerin başarısını ve süresini arttırmak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.
45. Anne adayları dişlerine nasıl bakmalıdır?
Bu özel dönemlerde hormonlarda meydana gelen değişimlerden dolayı vücuttaki pek çok dokuda olduğu gibi dişeti dokusunda da etkilenmeler meydana gelir ve bu durumda dokuların mikroorganizmalara karşı cevabı daha fazla olur. Bu nedenle, bu dönemlerde bakteri plağını kontrol altında tutabilmek için günlük diş fırçalama ve diş ipi kullanımına ekstra özen göstermek çok büyük önem taşır. Hamilelik gingivitisi hamile kadınların yaklaşık %30-100′ünde görülür. Hamileliğin en yaygın oral komplikasyonudur ve artmış östrojen ve progesteron seviyeleri neticesinde lokal iritanlara karşı artmış cevap ve daha az titiz oral hijyenden kaynaklanır. Hamilelikten önce var olan dişeti hastalığı hamilelik döneminde gelişen hastalığın şiddetini ve ciddiyetini etkileyebilir. Eğer ağız bakımı da yeterli değilse dişeti iltihabının şiddeti artar. Özellikle dişeti kanaması olan hamile bireyler muhakkak bir periodontoloji uzmanına başvurmalıdırlar. Hamilelik döneminde ayrıca, şekerli gıdalara aşerme ve ilk aylarda görülen bulantı ve kusmalardan sonra annenin ağız bakımına yeterince özen gösterilmemesi gibi nedenler de çürük oluşumunu arttırabilir.
46. Diş eti kanamaları neden olur?
Dişeti hastalığının başlangıcı gingivitistir. Bu hastalık dişetinin kızarmasına, şişmesine ve ayrıca diş fırçalarken ve diş ipi kullanımı sırasında kanamalara sebep olur. Sağlıklı dişeti gülkurusu pembe renkte, diş üzerine sıkıca yapışık ve bıçak sırtı gibi keskin sonlanan yapıdadır. Dişeti hastalığının temel nedeni olan bakteri plağı dişler üzerinden uzaklaştırılmazsa dişeti sağlığı bozularak rengi kırmızılaşır, dişeti hafif şişkinleşir, diş üzerine sıkıca tutunma özelliğini kaybeder. Dişeti hastalığının en önemli ve en erken bulgusu fırçalarken ve/veya sert bir gıdayı ısırırken oluşan kanamadır. Bu durumda yapılması gereken bir periodontoloji uzmanına başvurmaktır.
47. Dişlerde istenmeyen lekeler neden oluşur? Nasıl giderilir?
Diş rengi, dişin iç yapısının rengi ve diş yüzeyinde var olan dış renkleşmelerin birleşiminden oluşur. İçsel diş rengi, diş minesi ve dentininin ışığı dağıtma ve adsorbsiyon özellikleriyle ilişkilidir. Dişin dentin yapısının özellikleri genel diş renginin belirlenmesinde en önemli rolü oynar. Dışsal lekeler, diş fırçasının ve diş macununun aşındırıcı etkisinin daha az ulaşabildiği diş bölgelerinde oluşmaya meyillidirler ve sıklıkla sigara içme, tanen bakımından zengin gıdaların (ör. Kırmızı şarap) diyet ile tüketilmesi ve klorheksidin ve benzeri katyonik ajanların veya kalay ve demir gibi metal tuzlarının gıdalar veya çeşitli tedavilerde kullanılması yoluyla bu renkleşmelerin oluşma hızı artabilir. Optimum diş rengi için, dişlerde oluşmuş dışsal lekeler diş taşı temizliği ve polisaj işlemiyle uzaklaştırıldıktan sonra, iç renkleşmelerin beyazlatılması için beyazlatma tedavisi yapılmalıdır.
48. Zirkonyum dişler diş eti hastalığı olanlarda uygulanabilir mi?
Öncelikli olarak diş eti hastalığı giderilir. Diş eti hastalığı tedavi edildikten sonra zirkonyum dişler uygulanabilir.
49. Zirkonyum kaplamaların dezavantajı var mıdır?
Uzun dişsiz aralıklar arka bölgelerde kırılma ihtimali artacağından tavsiye edilmez.
50. Kırılma veya zirkonyum kaplamanın düşmesi sık görülür mü?
Ters ve fazla bir kuvvette kırılma çatlama görülebilir ancak bu sağlam dişin kırılma ihtimaliyle neredeyse aynıdır. Klinik ortamda büyük oranda tamiri yapılabilmektedir. Kaplamanın altındaki dişte zamanla çürüme başlayıp madde kaybı oluştuysa düşebilir. Böyle durumlarda diş mümkünse tedavi edilir ve kaplama tekrar yapıştırılır.
51. Porselen ve metalle kıyaslandığında ne kadar dayanıklıdır?
Son yıllarda uygulanan yöntemler ile zirkonyum alt yapılı kron ve köprüler, metal alt yapılı kron ve köprüler kadar dayanıklıdır. Porselene nazaran kırılganlığı daha azdır. Metalle kıyaslandığında esneme miktarı daha az kırılganlık daha fazladır. Bu durum porselenin zirkonyuma, metale karşı daha iyi adapte olmasını sağlar. Sonuç olarak da porselen kırıklarını en aza indirir.
52. Bu estetik diş hekimliği uygulamasının herhangi bir yaşı var mıdır?
Zirkonyum kaplamalar daimi dişlerin sürmesinden sonra her yaşta tedavi yapılabilir. Ancak 18-20 yaşına kadar yapılan tedavilerde gelişim döneminde çene büyümesi sonucu aralanmalar gözleneceğinden sık sık yenilenmesi gerekir. Bu yüzden tavsiye edilmez.
53. Estetik diş hekimliği uygulaması ne kadar zamanda sonuçlanır?
Diş etleri sorunsuz olan hastalarda 1 hafta içerisinde işlem tamamlanır. Hastaların beğenisine göre hekim ve hasta her iki tarafın da memnuniyeti sağlanana kadar bir kaç prova eklenebilir.
54. Tedavi süresince estetik açıdan bir sorun yaşar mıyım?
Özellikle ön dişlerde yapılan geçici kaplamalar daimi zirkonyum kaplamalarınızla şekil olarak benzer olacaktır. Malzeme olarak akrilikten yapılan bu kaplamalar kuvvete dayanıksızdır ancak renk uyumları ve şekil olarak sizi yeterince tatmin edecektir.
55. Zirkonyum kaplamaları ne kadar süreyle kullanılabilirim?
Düzenli kontroller yapıldığında çok uzun yıllar kullanalabilirsiniz. Şu kadar süre diye net bir zaman verilemez. Dişler canlı dokulardır ve zamanla aşınmalar ve sürmeler sebebiyle şekil değişiklikleri gözlenir. Zirkonyum kaplamalarda değişiklik olmaz. Bu formu değişmiş ağza uyumlandırmak için yenilenmek istenebilir.
56. Zirkonyum kaplamaların bakımını nasıl yapabilirim?
Normal diş fırçalar gibi dişler fırçalanır. Diş ipi ve dişsiz bölgeler için superfloss kullanılır. 6 ayda bir hekim kontrollerine düzenli gelindiğinde zaten oluşabilecek problemler öngörülüp önlemler alınır.
57. Zirkonyum ağzımda tat değişikliği ve kokuya sebep olur mu?
Metal içerikli olmadığından herhangi bir tat değişikliği yaratmaz kokuya da sebep olmaz.
58. Zirkonyum dişlerin diş etiyle uyumu nasıldır?
Dokuyla uyumlu bir malzemedir. Metal destekli protezlerde görülen dişin boyun bölgesindeki diş etinde morumsu renklenme asla oluşmaz. Diş eti çekilmesine sebep olmaz. Yanlış fırçalama gibi sebeplerden diş eti çekilecek olursa estetik olarak kötü bir görüntü yaratmaz.
59. Zirkonyum diş nedir?
Klasik porselen köprü ve protezlerin alt yapısı olan gri metalin yerine kullanılan beyaz bir alaşımdır.
60. Diş çekimi sonrasında nelere dikkat edilmelidir?
Diş hekiminin yaranın üzerine koymuş olduğu tampon hemen atılmamalı en az 25 -30 dakika boş kalan bölge üzerinde tutulmalıdır. Tampon atıldıktan sonra yerine yeni tampon mümkünse konulmamalıdır. Yaranın üzerinde oluşan kan pıhtısının dağılmaması için bu gereklidir. Tamponu sık değiştirirseniz pıhtının oluşmasını engellersiniz. Pıhtı, çekim boşluğunu doğal bir tampon gibi kapatacak ve boşluğun ilerde kemik yapıyla dolması için gerekli hazırlığı yapacaktır. Pıhtının oluşması engellenir ya da pıhtı koparılırsa yara iyileşmesi bozulur ve ağrılı bir süreç başlar. Ağız suyla çalkalanmamalıdır. Çekimden sonra hemen bir şey yenmemeli en az iki saat beklenmelidir. Süre bittikten sonra hasta ılık yiyecek ve içecekler tercih etmeli soğuk ve sıcak besinlerden kaçınmalıdır. 24 saat sigara ve alkol kullanmamalıdır. Bu durum yaranın iltihap kapmasına neden olabilir. Diş çekimimden sonra oluşan boş bölge dil ile oynanmamalı, yaralı bölgede oluşan kan emilerek tükürülmemelidir. Diş çekiminin yapıldığı bölge el ile dokunulmamalıdır. Yara doğrudan mikrop kapabilir. Diş çekimi sonrasında kanama ara ara devam edebilir. Bu durum yaklaşık 6 ila 24 saat arasında devam eder, aşırı kanama varsa hekim ile mutlaka görüşülmelidir. Diş çekimi sonrasında ağrı için kullanılacak ağrı kesici hekime danışılmadan kullanılmalıdır. Yara içinde oluşabilecek yemek artıkları bölgede bakteri oluşumunu sağlayabilir. Çekimden 24 saat sonra, yumuşak bir diş fırçasıyla bölge yavaşça fırçalanmalıdır. Ilık tuzlu su ile gargara yapılabilir. Diş çekiminden bir gün sonrasında normal ağız bakımı tedavilerine devam edilebilir. Fakat bu bölge fırçalanırken dikkatli olunmalıdır. Eğer yüzünüzde şişme, aşırı ağrı,24 saati geçen kanama hali ağızda oluşan kötü bir lezzet ve koku olursa mutlaka gecikmeden diş hekiminize başvurulmalıdır.
61. Diş çekimi öncesinde nelere dikkat edilmelidir?
Öncelikle diş çekimi öncesinde hekim tarafından verilen ilaçlar kullanılmalıdır. Diş çekiminden önce hasta şeker, yüksek tansiyon, kalp gibi rahatsızlıkları varsa bu rahatsızlıklarını diş hekimine bildirmelidir. Hasta mümkünse dişlerini fırçalamalı, ağızdaki bakteri oranını azaltmak için de antiseptikli suyla ağız çalkalanmalıdır. Diş çekimi yapılacak kişi sakin davranmalı diş hekimi korkusu yaşıyorsa da bunu diş hekimi ile paylaşmalıdır. Günümüzde diş hekimi korkusu aşılmaya çalışılsa da birçok hasta tarafından bu korku yaşanabilmektedir. Fakat hasta diş hekimine konu hakkından bilgi verirse bu korku konuşularak da aşılabilir. Eğer hasta korkusunu aşamıyorsa genel anestezi altında da çekim yapılabilir.
62. İmplant pahalı bir tedavi midir?
Birden fazla uzun süreli işlem gerektirdiği için ve maliyeti göz önüne alındığında rutin diş hekimi hizmetlerinden daha yüksek bir harcama gerektirir. İmplant tedavisi tamamlanan hastalarda, hastaların yaptıkları harcamaların karşılığını aldıkları görülmektedir.
63. İmplant garantili bir tedavi midir?
İmplant öncesi hastanın genel sağlık durumu, kemik yapısı ve ağız içi durumu Dentaydın Diş Hastanesi Profesör ve Doçentlerden oluşan akademik uzman hekim kadrosu tarafından klinik ve radyolojik olarak değerlendirilerek tedaviye uygunluğuna karar verilir. Sağlıkla ilgili tüm tedavilerde garanti vermek doğru olmaz, ancak yapılan operasyon tekniğine, kemiğin uygunluğuna ve hastanın ağız hijyeninin sağlıklı olmasına bağlı olarak implant uygulamasında %90-95 başarı sağlanabilir.
64. İmplant tedavisinin avantajları nelerdir?
En önemli avantajı iyi estetik görünüm sağlamasıdır. Hastaya her istediğini yiyebilme özgürlüğünü sağlayarak sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlar. Böylece hastalar daha mutlu sosyal hayata sahip olur.
65. İmplant sırasında ve sonrasında ağrı hissedilir mi?
İmplant uygulaması o bölgeye uygulanan lokal anestezi ile ağrısız şekilde yapılmaktadır. Operasyon sonrasında herhangi bir diş çekimi sonrasında oluşabilecek kadar hafif bir ağrı oluşabilir. Çene kemiğine uygulanan bir işlem olması nedeniyle hafif ödem de oluşabilmektedir.
66. İmplantın markası önemli mi? İmplantın kalitelisi olur mu?
Günümüzde kullanımı artığından dolayı çok sayıda implant markası mevcut. İmplant firmasının çok uzun süredir piyasada olması birçok tecrübeyi beraberinde getirir. Firmalar bu tecrübeleri implantlarına yansıtarak implantların en iyi şekilde hizmet etmesini sağlar. Ayrıca implantların ara parçası olarak adlandırılan birçok farklı amaçlı parçalarında rahat bulunabilmesi o implant için bir avantajdır. İmplant markasının tedaviyi yapan hekimin güvendiği bildiği ve tecrübesinin olduğu kalite belgeli ürünler olması önemlidir. Birçok iyi özelliği bir arada bulunduran implanta, kaliteli implant diyebiliriz. Dolayısıyla biz de tercihimizi yaparken hastalarımız için bu iyi özelliklerden en fazlasını barındıran implantları tercih ediyoruz. Böyle olduğu zaman hem sonuçlar uzun ömürlü oluyor, hem de hastalarımız implantlarını rahatlıkla kullanabiliyorlar.
67. Diş çekimi sonrası implant yapılabilir mi?
Çoğu durumda implant yapılacak bölgedeki kemik yapısı uygun ise diş çekiminden hemen sonra çok rahat implant yapılabilir. Genelde bu işlem sonrası bölgede kemik tozu ilavesi ile implant desteklenir.
68. İmplant uygulanacak bölgede kemik yetersizliği varsa ne yapılır?
İmplant uygulanacak bölgede bazen çeşitli nedenlerle uygun miktarda kemik bulunmayabilir. Bu durumda çene cerrahı tarafından yapılacak değerlendirme sonrasında ilgili bölgede kemik oluşturma işlemleri (ogmentasyon, kemik grefti uygulaması, kemik tozu uygulaması, box tekniği ile ogmentasyon) yapılarak kemik hacmi istenilen boyutlara çıkarılabilir.
69. Her hastaya implant yapılabilir mi?
Genel sağlık durumu iyi, büyüme-gelişme çağını tamamlamış olan hastalarda kemik yapısı uygunluğu panaromik röntgen filmiyle değerlendirildikten sonra implant uygulanabilir. Şeker, tansiyon veya kalp gibi kronik rahatsızlıklarda hastalığınız kontrol altında ise implant uygulanabilir.
70. İmplant tedavisi sonrasında bakım gerekir mi?
İmplant tedavisi de aslında kendi dişlerimiz gibi bakım ve doktor kontrolü gerektiren bir tedavi yöntemidir. İmplant yapıldıktan sonra eğer dişler düzgün fırçalanmıyorsa, çok fazla sigara içiliyorsa, diş hekimi kontrolüne uygun aralıklarla gidilmiyorsa; kendi dişlerimiz zarar gördüğü gibi implantlar da zarar görebilir. Ama iyi bakım yapılan yani iyi bakımdan kastımız dişlerimiz fırçalanıyorsa, ağız suyu kullanıyorsak, çok fazla sigara içmiyorsak veya hiç içmiyorsak, 6 ayda bir diş hekimine gidip gerekli bakımları yaptırıyorsak implantlarımızı ömür boyu kullanabiliriz.
71. İmplant tedavisi nasıl uygulanır?
İmplantlar; cerrahi bir prosedürle çene kemiğinde yapılması planlanan implant için uygun pozisyonda, çapta ve uzunlukta yuvalar açılarak yapılır. İmplant yerleştirilmesi cerrahi bir işlem olduğundan, kullanılan malzemelerin kalitesi, ortamın sterilizasyon ve hijyen şartlarının sağlaması en önemli kriterlerdendir. İmplant cerrahisi için lokal anestezi ile o bölgenin uyuşturulması yeterlidir.

Randevunuzu bugün planlayın.